Kayseri’deki Yamula Barajı çevresinde yapılan kazılar, bilim dünyasını heyecanlandıracak keşiflere sahne oldu. 7,5 milyon yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen yüzlerce fosilin gün yüzüne çıkarıldığı bu kazılarda, özellikle nadir bulunan bir domuz kafatası, tam yapısıyla dikkat çekiyor.
Kayseri’deki Yamula Barajı çevresinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında bu yıl, 7,5 milyon yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen birçok hayvan fosili bulundu. Kızılırmak üzerine kurulu Yamula Barajı çevresindeki kazı çalışmaları, Kayseri Müze Müdürlüğü başkanlığında yürütülüyor.
Bilim Merkezi’nde devam eden fosil çalışmalarıyla ilgili bilgi veren uzman antropolog Ömer Dağ, Yamula Barajı yakınındaki Çevril Mahallesi’nde 10 kişilik ekiple haziranda başlayan kazıları tamamladıklarını ve fosilleri laboratuvar ortamına taşıdıklarını söyledi.
‘100’DEN FAZLA FOSİLİMİZ MEVCUT’
Kazıların bu yıl çok verimli geçtiğini anlatan Dağ, “100’den fazla fosilimiz mevcut. Bu yılki fosillerimizde her zamanki gibi yoğunluklu olarak üç toynaklı atlarımız (hipparion grubu) ve giraffa dediğimiz zürafalarımız mevcut ama bu yıl bizim için en değerlisi güzel bir domuz kafatasımız var. Nadide bir örnek, çok bulduğumuz bir şey değil. O yüzden bizim için kıymetli. Hele ki tam kafa olması bizim için çok merak uyandıran bir keşif oldu.” diye konuştu.
‘BURASI ÇOK ZENGİN BİR LOKASYON’
Kayseri’de baraj çevresinde bu yılki kazılarda yoğunluklu olarak üç toynaklı at, zürafa, gergedan ve etçil hayvan fosilleri tespit edildiğini belirten Dağ, şunları kaydetti:
“Türkiye fosil yoğunluğu olarak çok zengin bir coğrafya. Burası çok zengin bir lokasyonda, tam geçiş güzergahı. Türkiye’nin farklı şehirlerinde paleontolojik kazıları aktif olarak devam ediyor. Oralarda da çok güzel keşifler muhakkak vardır ancak burası çok farklı. Bu bölgenin özelliği fosillerin korunma durumları çok iyi, çeşitlilik çok fazla.
Birden fazla örnek keşfedebiliyorsunuz ve bulduğunuz örnekler tama yakın olabiliyor. Mesela bu sene bulduğumuz domuz kafatası tamdı.
Öğrencilik yıllarımdaki deneyimlerimde domuz parçaları bulabiliyorduk ama parça halinde oluyordu. Burada tam kafatası bulmamız çok kıymetli. Burada bulunan fil kafatası da aynı şekilde muazzam bir örnek ve tama yakın. Dünyanın hiçbir yerinde böyle tam bütünlükte bir örnek yok, o yüzden bu lokasyon çok kıymetli.”
Dağ, bu yılki kazılarda bulunan domuz kafatasının bugünün domuzlarından farklı olduğuna değinerek, “Laboratuvarda domuz kafatası incelenip cins tanımlamaları yapılacak.” dedi.
Kayseri’de çıkarılan fosillerin korunmuş olmasına dikkati çeken Dağ, baraj kenarında yer almasının fosilleşme ortamı için çok müsait olduğunu dile getirdi.
Dağ, tektonik olaylara maruz kalmasına rağmen, fosillerde çok fazla kırılma ya da parçalanmaya rastlamadıklarını, birçoğunda korunma durumunun çok iyi olduğunu ifade etti.
‘YABANCI BİLİM İNSANLARININ DİKKATİNİ ÇEKİYOR’
Bulunan fosil örneklerinin yurt dışında da ses getirdiğini belirten Dağ, “Bu sene Finlandiya’dan fil uzmanımız geldi. Daha önceki yıllarda da çalışma gerçekleştirmişti, bu yıl yine çalışma gerçekleştirdi. Aslında buranın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Gelen uzman bir defa gelmiyor, birkaç kere gelmek istiyor çünkü çeşitlilik ve buluntu o kadar fazla ki bir seferlik gelip de bitirebileceği bir çalışma olmuyor. O yüzden birkaç kez misafir ettiğimiz yabancı uzmanımız oldu.” diye konuştu.
İnşaatı devam eden Paleontoloji Müzesi için fosilleri “ayaklandırma işlemi” yaptıklarını anlatan Dağ, “Bir yandan orijinal fosillerimizin konservasyon işlemlerini tamamlarken, bir yandan da ziyaretçilerimizin bulunan parçanın tam olarak hayvanın neresi olduğunu anlayabilmesi için parçalardan aldığımız kalıplarla ayaklandırma çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu ayaklandırma çalışmalarıyla misafirlerimize aslında o canlının nasıl bir morfolojide, nasıl bir boyda olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Onun için ayaklandırma çalışmalarımız da bir yandan devam ediyor.” ifadelerini kullandı.