İSTANBUL, (DHA)- İnsanların büyük bir kısmı hayatlarının bir döneminde bel ağrısı şikâyeti yaşıyor. Bel ağrısının, kişilerin yaşam kalitesini azaltması, iş gücü kaybı ve ekonomik kayıplara yol açması ve yürürken güçsüzlük hissettirmesi nedeniyle …
İSTANBUL, (DHA)- İnsanların büyük bir kısmı hayatlarının bir döneminde bel ağrısı şikâyeti yaşıyor. Bel ağrısının, kişilerin yaşam kalitesini azaltması, iş gücü kaybı ve ekonomik kayıplara yol açması ve yürürken güçsüzlük hissettirmesi nedeniyle önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu anlatan Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Umut Doğu Aktürk, “Aşırı kilo, orta ve ileri yaş, ağır fiziksel egzersiz, genetik özellikler, travma, sigara kullanımı, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların varlığı ve zayıf bel kasları gibi nedenler bel fıtığı oluşumundaki risk faktörleri arasında yer almaktadır” dedi.
Bel ağrısının en önemli nedenlerinden birinin bel fıtığı olduğunu ifade eden Emsey Hospital Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Umut Doğu Aktürk, “Kronik veya tekrarlayan bel ağrısının en sık nedenlerinden biri bel fıtığıdır. Bel fıtığında bazı hastalar bacak ve ayakta his kaybı yaşayabilir. Yolda yürürken güçsüzlük hissedebilir” diye konuştu.
İLK ŞİKÂYET BEL VE BACAK AĞRISI
Bel fıtığı teşhisi konulmuş hastalarda genellikle ilk yakınmanın bel ve bacak ağrısı olduğunu söyleyen Op. Dr. Aktürk, “Tek başına bel ya da bacak ağrısı olabileceği gibi her ikisi de aynı anda görülebilir. Çoğunlukla önce bel ağrısı yaşanır, birkaç gün ya da birkaç hafta sonra da buna bacak ağrısı eşlik eder. Bacak ağrısı ile birlikte uyuşma da sık görülen bir bulgudur. Bacak ağrısı arttıkça bel ağrısında azalma hissedilebilir. Uzun süre ayakta kalma, yürüme, hapşırma ve öksürme ile birlikte ağrının şiddeti artar. Uyuşma ve karıncalanma gibi duyusal yakınmalar olabilir. Bazı hastalarda, duyusal kayıplarla birlikte güçsüzlüğe bağlı olarak yürürken ayağın takılması ya da bileğin içe dönmesi gibi sorunlar da görülebilir” ifadesini kullandı.
CERRAHİ TEDAVİ SON SEÇENEK
Aktürk, bel fıtığı tedavisindeki ana amacın hastanın ağrısının giderilmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Tedavide öncelikle ağrı kesici, kas gevşetici ilaç tedavisi ve yatak istirahati verilir. Hasta eğer kiloluysa kilo vermesi önerilir. Hasta kesinlikle ağır kaldırmamalıdır. İstirahat ve ilaç tedavisinden fayda görmeyen hastalara minik fıtıklaşmaların engellenmesi amacıyla fizik tedavi uygulamaları önerilir. Transforaminal epidural enjeksiyon ile ağrının giderilmesi amaçlanır. Eğer bacakta veya ayakta güç ve his kaybı oluşursa ya da ilaç tedavisi ve fizik tedavi hastanın şikayetini gidermemişse cerrahi yöntemler uygulanır”
BUNLARDAN KAÇINILMALI
Bel ağrısı yaşayanlara önerilerde bulunan Op. Dr. Umut Doğu Aktürk, “Bel ağrısı yaşayanların ağır kaldırmamaya özen göstermesi gerekir, 2 kiloyu aşan ağırlıklar kaldırılmamalı. Yerden bir şey alırken direkt eğilmek yerine dizleri kırarak alınmalı. Otururken belin boşlukta kalmaması önemli, yastıkla bel desteklenebilir. Masa başı çalışanlarının uzun saatler oturması gerekir bu nedenle en azından saat başı kalkıp hafif esneme hareketleri yapabilirler. Uzanarak yüksekten bir şey alınmamalı. Orta sertlikte yatakta en rahat hissedilen pozisyonda yatılmalı ve stresten mümkün olduğunca uzak durulmalı” dedi.
