Malatya Çevre Platformu (MAL-ÇEP), 27-28 Temmuz’da düzenlenecek Arguvan Türkü Festivali’nde bölgedeki maden çalışmalarının etkilerine yönelik imza kampanyası ve forumlar gerçekleştirilecek. MAL-ÇEP Yürütme Kurulu üyesi Hüseyin Çıplak, “Üreten köylüleri topraksız, tarlasız, ormansız, merasız, vatansız bırakmak toplu bir cinayettir. Tüm doğa dostlarını desteğe sesimize ses olmaya çağırıyoruz” diyerek festivale çağrı yaptı.
Malatya Çevre Platformu, 16’ncısı düzenlenecek olan Arguvan Türkü Festivali’nde madencilik çalışmalarının bölgeye etkileri üzerine çalışmalar yürütecek. 27-28 Temmuz’da yapılacak olan festivalde, meydanda stant açılacak, çevre sağlığını korumaya yönelik “Arguvan’ı İliç yaptırmayacağız” başlığı altında imza kampanyası düzenlenecek ve forumlar düzenlenecek.
“ARGUVAN’IN DOĞASI TALAN EDİLİYOR”
Konu hakkında ANKA Haber Ajansı’na konuşan MAL-ÇEP Yürütme Kurulu üyesi Hüseyin Çıplak, Arguvan’da faaliyette olan maden şirketleri hakkında bilgi vererek festivale çağrı yaptı. Çıplak, şöyle konuştu:
“Vahşi maden şirketleri şu an itibarıyla Arguvan’da faaliyette. 289 grup maden ihale ilanında. Dördüncü grup madenler, Malatya’da 14 yeni maden sahasını kapsıyor. Arguvan’da iki yeni maden sahası da bu ihalenin içinde. 22 Temmuz’da şirketlere teslimi yapıldı ve maden şirketleri Arguvan bölgesinin doğasını talan etmek için faaliyetlerine başlamış durumda.
Üreten köylüleri topraksız, tarlasız, ormansız, merasız, vatansız bırakmak, insanları ithal ürünlere mecbur etmek, toprağa, havaya ve suya karışan kimyasallarla bölge halkını kanser yapmak bilinçli işlenen toplu bir cinayettir. Tüm doğa dostlarını desteğe sesimize ses olmaya çağırıyoruz.”
“ARGUVAN’I İLİÇ YAPTIRMAYACAĞIZ”
MAL-ÇEP, festivalde dağıtılmak üzere hazırladığı broşörde, var olan maden ocaklarının Arguvan’ın geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık faaliyetlerine, suyuna ve biyolojik çeşitliliğine zarar verdiği, maden ruhsatı sayısının artmasıyla birlikte bölgedeki sorunların daha da derinleştirebileceği belirtildi. Broşürde, şu ifadeler yer aldı:
“Arguvan’da yeni maden aramaları, sondaj kuyuları vurulması, madenlere yeni ruhsatların verilmesi ciddi bir ekolojik yaşanacağını bizlere göstermektedir. Arguvan’ın yeraltı zenginliklerine göz dikmiş yabancı şirketler ve onların yerli işbirlikçileri, para hırsı uğruna Arguvan’ın kayısı, ceviz, dut, elma, üzüm, armut, bal ve alıç gibi önemli geçim kaynaklarına, hayvancılığın, insanların ve doğada yaşayan tüm canlıların zarar görmesine sebep olmaktadır.
Bergama’da, Kazdağların’da, Fatsa’da, Artvin’de, İliç’te, Karadeniz’in derelerinde, Rize İkizdere’de Milas Akbelen’de olanları hepimiz yaşayarak gördük. Onlar, yeraltındaki zenginliklerimizi istiyorlar. Onlar zenginlikleri ilçemizden götürüp, zenginliklerine daha çok zenginlik katacaklar. Çöpünü, gazını, tozunu, zehrini, pisliğini ve hastalıklarını da Arguvan’a bırakacaklar. Ekolojinin kirletilmesi sonucu yeni kanser hastalıkları ve ölümlerle yüz yüze gelinecektir. Bu şirketlerin para hırsı uğruna, Arguvan’ı İliç yaptırmayacağız.”
“Son dönemde Arguvan ilçesinde ve köylerinde işsizliği ve yoksulluğu bahane ederek, şirketler aracılığıyla yeni maden aramaları, sondaj çalışmaları yapılmaktadır” ifadelerinin kullanıldığı broşürde, bölgedeki işsizliğe ve yoksulluğa karşı şu öneriler sıralandı:
“Doğaya ve yaşam alanlarımıza zarar vermeyecek küçük ölçekli işletmeler kurabilirsiniz.
Hayvancılık ve tarım alanlarında yöre halkının faaliyetlerini teşvik edecek istihdam yaratabilirsiniz.
Köylülerin kendi imkanlarıyla kurduğu işletmeleri destekleyip teşvik edebilirsiniz. Faizsiz uzun vadeli kredilerle bu işletmelerin büyümesini ve Arguvan’a yeni iş olanakları sunulmasını sağlayabilirsiniz.”
