Yıllardır DNA’nın onarım sistemi üzerinde çalışan Nobel Ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar, beyin tümörü için de önemli bir araştırmaya …
Yıllardır DNA’nın onarım sistemi üzerinde çalışan Nobel Ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar, beyin tümörü için de önemli bir araştırmaya imza attı ve ekibiyle birlikte EdU isimli molekülü kullanarak DNA hasarının nasıl onarıldığı üzerinde çalışmalar yürüttü.
Bu çalışma, beyin tümörü olan bir hastada sinir hücrelerine zarar vermeden tümörü öldüren ilaçlar geliştirmenin yolunu açacak ve tedavisi oldukça zor olan gliablastoma isimli beyin tümörü için önemli bir umut ışığı olacak.
Bu güzel haberin hemen ardından İngiltere’den de umut dolu bir bilimsel araştırmanın sonuçları geldi.
ÇARESİZ HASTALARA UMUT OLACAK!
Birleşik Krallık’ta yapılan araştırmaya göre tümörlerin immünoterapiye dirençli hale geldiği durumlarda bazı ilaç kombinasyonlarının işe yaradığı bulundu.
Doktorlar, yeni bir kanser tedavisinin, immünoterapiye dirençli hastalarda hastalığın ilerlemesini durdurabileceğini keşfetti.
İmmünoterapi, kanser hücrelerini hedef almak ve öldürmek için bağışıklık sistemini kullanır ve cerrahi, radyoterapi veya kemoterapi gibi diğer tedavi seçenekleri başarısız olduğunda hayat kurtarabilir. Bununla birlikte, tüm hastalara yardımcı olamaz ve bazı tümörler buna direnerek gelişebilir.
İngiliz onkologlar, araştırma sonucuna göre iki yönlü bir tedavi buldular. Buna göre yeni bir deneysel ilaç olan guadesitabin ile birleştirilmiş immünoterapi, bir kanserin immünoterapiye direncini tersine çevirebilir.
İKİ YÖNLÜ TEDAVİ
Araştırmacılar bu sayede tüm tedavi seçeneklerinin tüketilmesinden sonra ölmesi beklenen hastaların çok daha uzun süre hayatta kaldığını buldular.
Bir immünoterapi ilacı olan pembrolizumab ve yeni nesil bir DNA hipometilasyon ajanı olan guadesitabin kombinasyonu, erken faz 1 denemesine katılan hastaların üçte birinden fazlasında kanserin ilerlemesini durdurdu. Sonuçlar, Journal for ImmunoTherapy of Cancer’da yayınlandı.
Kanser Araştırmaları Enstitüsü ve Royal Marsden’da çalışan uzmanlar, ikili kombinasyonun çeşitli kanser türlerine karşı etkili yeni bir silah olabileceğini söyledi.
ÖLÜMDEN KURTARABİLİR
Royal Marsden ve University College London hastanesindeki denemedeki hastalar arasında akciğer, meme, prostat ve bağırsak kanseri hastaları yer aldı.
Çalışmada, 30’u tümörleri bağışıklık aktivitesi ve kanser büyümesi için analiz edilen 34 kanser hastası tedavi edildi.
Üç yıl boyunca sürdürülen araştırmada kanser aktivitesi analiz edilen 30 hastanın %37’sinde hastalık, 24 hafta veya daha uzun bir süre boyunca tümör progresyonu olmaksızın kendi yolunda durduruldu. Grubun beşte üçü (%60) denemeden önce immünoterapiye dirençliydi. Bunlardan yaklaşık 10’da dördü (%39) ilaç kombinasyonunu aldıktan sonra daha fazla hastalanmadı.
ÖZELLİKLE AKCİĞER KANSERİNDE ETKİLİ
Yeni tedavi özellikle akciğer kanseri hastaları için faydalı görünüyor. İmmünoterapiye dirençli olanların yarısı, hastalıklarını 24 hafta veya daha uzun süre kontrol altına aldı.
Dorset’ten 61 yaşındaki Alison Sowden’a dört yıl önce akciğer kanseri teşhisi kondu ve yaşamak için bir yılı olduğunu söyledi, ancak daha sonra üç yıl boyunca bu çalışmada kullanılan pembrolizumab aldı. Alison kanserden tamamen kurtuldu.
