Avukatların mesleğini yaparken uğradığı şiddet nedeniyle İzmir Barosu avukatları İzmir Adliyesi önünde alkış ve sloganlarla basın açıklaması gerçekleştirdi.
Avukatların mesleğini yaparken uğradığı şiddet nedeniyle İzmir Barosu tarafından protesto gösterisi ve basın açıklaması yapıldı. İzmir Adliyesindeki Baro Birimi önünde toplanan avukatlar, alkış ve sloganlarla İzmir Adliyesi önüne gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran’ın okuduğu açıklamada “Biliyoruz ki bu şiddet; avukatı düşmanlaştıran, itibarsızlaştıran bir politikanın ürünü ve bunu ancak sesimizi yükselterek, yılmadan mücadele ederek durdurabiliriz” denildi.
Avukatların davaların tarafı olmadığı hatırlatılan açıklamada “Cezasızlık politikalarından güç alan şiddeti önlemek için yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması ve yargının sacayağı olan savunmanın da etkin bir şekilde korunması taleplerimizi yılmadan dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz.” ifadeleri kullanıldı.
“TEHLİKEDEYİZ”
Avukatları kuşatan şiddet sarmalını ortadan kaldırmak, “DUR” demek için toplandıklarının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Geçtiğimiz hafta Bursa’nın İnegöl ilçesinde yaşanan olay basına ve kamuoyuna yansıdı. Tapu müdürlüğünde, mesleki faaliyetlerini icra eden iki meslektaşımız uğradıkları silahlı saldırı sonucu yaralandılar.
Konya’nın Ilgın ilçesinde ise bir meslektaşımızın taraf vekili olduğu, nafaka davasının karşı tarafınca saldırıya uğradığını ve meslektaşımızın parmağının kırıldığını öğrendik. Şiddet haberleri üst üste gelmekte birlikte maalesef avukatların uğradığı şiddet basına yansıyandan çok daha fazla ve hiçbir olay münferit değil.
Şiddete karşı tepki göstermek, ‘dur’ demekle sorunların bitmeyeceğini düşünen birçok meslektaşımız var. Farkındayız! Biliyoruz ki bu şiddet; avukatı düşmanlaştıran, itibarsızlaştıran bir politikanın ürünü ve bunu ancak sesimizi yükselterek, yılmadan mücadele ederek durdurabiliriz.”
“AVUKATA POLİS ŞİDDETİ, HAKSIZ GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR BÜYÜDÜ”
“Bu politika; hakimin avukata kapısını kapamasıyla, savcının dosyayı avukata inceletmemesiyle, icra dairesinde avukatın muhatap alınmamasıyla, tapu dairelerinde kamu görevimizi yerine getirdiğimizin unutulmasıyla ve avukatın ekonomik olarak yoksullaştırılmasıyla geliştirildi” şeklindeki açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: “Avukata gösterilen polis şiddetiyle, haksız gözaltılar ve tutuklamalarla büyüdü.
Avukatın mağdur edildiği suçlarda faillerin cezalandırılmaması ile taçlandırılıp baroların bölünmesiyle onurlandırıldı. Biz avukatları taraf vekilliği yaptığımız davalar nedeniyle tarafmışız gibi yargılayanlar ve parmakla gösterip hedef haline getiren iktidar sahipleri, bugün avukata yöneltilen silahın tetiğini çekenlerdir. Bu şiddeti ortadan kaldırmak için iktidar sahiplerine, kamuoyuna, hakim ve savcı meslektaşlarımıza sesleniyoruz:”
“BİZ AVUKATLAR DAVALARIN TARAFI DEĞİLİZ”
Avukat olarak sadece kendi işlerini yapmak istediklerinin de belirtildiği açıklamada, “Adliyeler, emniyet birimleri, tapu daireleri, ofislerimiz veya görevimiz gereği gittiğimiz herhangi bir yer bizim görev alanımızdır. Biz avukatlar sadece işimizi yapmak istiyoruz.
Salt bu isteğimiz nedeniyle tarihte hiç olmadığı kadar ötekileştirilerek hedef haline getirildik. Bir kez daha haykırıyoruz. Yeter! Cezasızlık politikalarından güç alan şiddeti önlemek için yasal düzenlemelerin ivedilikle yapılması ve yargının sacayağı olan savunmanın da etkin bir şekilde korunması taleplerimizi yılmadan dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Unutmayın herkesin avukata ihtiyacı vardır ve biz tehlikedeysek, siz de tehlikedesinizdir. Savunmaya dokunmayın, avukatı itibarsızlaştıran, şiddeti besleyen politikalarınızı durdurun” denildi.