İlişkiler konusunda uydurulan efsanevi yanlışları Uzm. Psk. Harun Aysever değerlendirdi
Kadın erkek ilişkisi konusu tarih boyunca üzerinde en çok konuşulan ve çeşitli mit’ler uydurulan konuların başında geliyor. İlişkiler konusunda uydurulan efsanevi yanlışları Uzm. Psk. Harun Aysever değerlendirdi.
1. Mutlu evliliği olan çiftler tartışmaz
Mutlu giden evliliklerde de tartışmalar yaşanabilir. Bu durum mutlu çiftlerin tartışmayacağı anlamına gelmez. Kimi zaman çiftler arasında duygu, düşünce ve davranışlarda farklılık olabilir. Önemli olan yaşanan tartışmanın mutluğun önüne geçmesine izin vermemektir.
2. Boşanmaların nedeni erkekler ve kadınlar farklı yaratılışta olmalarıdır
Kadın ve erkekler fizyolojik ve biyolojik farklılık göstermiş olsalar da bu durum onların benzer düşüncelere sahip olmamalarına ve anlaşamamalarına neden değildir. Ayrılıklar sadece erkek ve kadının faklı yaratışlara sahip olmaları ile ilgili değildir.
3. İlişkinin kalıcı olabilmesi için karşılıkların olması gerekir
Bilinenin aksine ilişkide karşılıkların olması ilişkide çatlakların yaşanmasına, sürekli şüphe, kuşku ve güvensizliklerin olmasına neden olacaktır. Karşılık beklentisi ile ilişkiyi başlatmak ve sürdürmek her iki taraf için mutsuz bir yaşantının kendilerine beklemesine neden olacaktır.
4. Boşanmak için sadece aldatmanın olması gerekir
Sıklıkla mutsuz ve sürekli tartışmalı geçirilen evliliklerin devam etmesine neden olan bu inanış sadece aldatılırsam boşanabilirim düşüncesinden kaynaklıdır. Boşanmalar sadece aldatılma ile ilişkili değildir. Çiftlerin birbirleriyle iletişim kurmaması, sürekli tartışma ve hakarete maruz kalmaları, ilgi ve sevginin olmaması bu ilişki sadece kağıt üzerinde evli olduklarını göstermektedir. Bu nedenle ayrılıklarda sadece boşanmanın olması gerekmemektedir. Her iki tarafın mutluluğu için kimi zaman ayrılıklarda mutluluk getirebilir.
5. Gidecek bir yerim yok bu yüzden ayrılamam
Genelde kadınların daha çok yaşadıkları bu durum eşleri tarafından ekonomik ve psikolojik baskılar altında yaşadıkları görülmektedir. Hele ki bakmakla yükümlü oldukları çocukları da varsa çocukları ile birlikte gidebilecekleri yaşayabilecekleri bir yer olmadığını düşünerek zorlu ve mutsuz bir evliliği sürdürmek zorunda kalmaktadırlar.
6. Çocuk sahibi olursanız bütün sorunlar çözülür
Yaşanan sorunların üstüne daha büyük bir sorunun oluşmasına neden olan bir yaklaşımdır. Çocuğu evliliği kurtarıcı bir obje olarak görülmemelidir. Bu düşünce ile çocuk sahibi olmak çiftler arasında yaşanan sorunlara çocuğu da dahil etmeye neden olacaktır. Olması gereken sorunların gerekirse bir uzman desteği ile çözülüp onun ardından çocuk sahibi olmaya karar vermektir.
7. Kadının ekonomik özgürlüğü olmamalıdır
Birçok mutsuz ve şiddetli geçimsizliğe neden olan ve psikolojik problemleri yaşanmasında etkili olan bakış açısıdır. Ekonomik özgürlüğe sahip olmaması nedeniyle bir çok kadının hiç istemediği bir yaşantıyı yaşamasına ve kendini yetersiz bir işe yaramayan kişi olarak görmesine neden olan bir bakış açısıdır.