DOLAR
33,8935
EURO
37,6010
ALTIN
2.814,30
BIST
9.685,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Yağmurlu
Pazar Az Bulutlu
25°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
25°C
Salı Hafif Yağmurlu
26°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
24°C

Çevreciler: Datça’da özelleştirmeler son bulsun

Cumhurbaşkanlığı kararı ile Muğla’nın Ula, Bodrum ve Datça ilçelerinde arazilerin özelleştirilmesi kararının ardından Muğla’da çevreciler …

Çevreciler: Datça’da özelleştirmeler son bulsun
17.06.2022 11:09
A+
A-

Cumhurbaşkanlığı kararı ile Muğla’nın Ula, Bodrum ve Datça ilçelerinde arazilerin özelleştirilmesi kararının ardından Muğla’da çevreciler ayaklandı.

Basın açıklamasını MUÇEP bileşenlerinden Renate Ömeroğulları yaptı.

“BU ÖZELLEŞTİRMELERLE DOĞA VE TARİH KAYBEDİYOR”

Yurdumuzun her yanında maden, enerji ve turizm şirketlerine peşkeş çekilerek kamuya ait doğal ve tarihi alanların geri döndürülemeyecek bir biçimde tahrip edildiğini belirten Ömeroğulları, “Örneğin Kızlanaltı’nda Gebekum Sahili ya da antik eserler gibi korunması gereken doğal ve tarihi kültürel varlıklarımıza ev sahipliği yapan topraklarımızın kamulaştırmalar yoluyla çoğaltılmasını beklerken, özelleştirmelerle azaltılmasına razı olmayacağız! Her özelleştirme hikayesi, toplumsal açıdan birer çökertme ve itibarsızlaştırma hikayesidir!

Sermayenin yaygınlaştırılması ve ekonomik verimlilik ya da kalkınma yalanlarıyla bu özelleştirmeler, bu toprak parçalarını daha büyük ölçekte birleştirmek suretiyle, daha zengin sermayedarlara ekonomik çıkar sağlamak üzere satışa hazırlamaktadır” dedi.

“ÖZELLEŞTİRMEDEN KÜÇÜK SERMAYE YARARLANAMAYACAK”

Özelleştirmelerden, küçük sermaye sahiplerinin ve küçük turizm işletmecilerinin yararlanamayacağını vurgulayan Ömeroğulları “Tam tersine buralara büyük sermaye sahipleri, büyük turizm işletmecileri gelecek ve büyük turizm yatırımları ile küçük işletmecileri ve esnafı boğacaktır. Bu özelleştirmelerle küçük işletmeciler ve esnaf dahil kamunun kayıpları, hazineye sağlanacak gelirden misli ve misli ile çok olacaktır.

Biz, hepimiz fakirleşirken, ülkemizin ortak varlıklarının 3-5 zengine peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz! Hazineden alınarak Özelleştirme İdaresi kanalıyla yapılan bu özelleştirmeler, aynı zamanda muhalif belediyelerin cezalandırılması amacıyla da kullanılmaktadır! Önce Kargı Koyunun ve sonrasında Kızlanaltı’nın Özelleştirme İdaresine verilerek yapılmaya çalışılan özelleştirme girişimleri ile ilgili örneklerde, mevcut merkezi idarenin, belediyelere verilmesi gereken payları gasp etmeye çalıştığını da görmekteyiz! Bu girişim bile bu özelleştirmenin, yerel halkın (Datçalıların) yararına olmadığının açık bir göstergesidir! Muhalif yerel yönetimlerin cezalandırıldığı her türlü girişime de karşı çıkacağız!” ifadelerini kullandı.

“YARARLI ÖZELLEŞTİRME YOKTUR!”

Topluma ait fabrikalardan, sağlık ve eğitim kuruluşlarından başlayarak, her türlü altyapıya uzanan özelleştirmelerin artık durması gerektiğini de savunan Ömeroğulları, “Sonra da giderek deniz, orman, sit alanlarına, toprağa, suya kadar vardırılan özelleştirme ve satış girişimleriyle toplum, kamusal varlığının çok büyük kısmını kaybetti. Bize göre bugüne kadar yapılan özelleştirmeler içinde toplum yararına olduğu söylenebilecek tek bir örnek yoktur! Belediye meclis toplantısında paylaşılanlar dahil özelleştirmeyi olumlayan her görüşü, büyük bir şansızlık olarak değerlendiriyoruz.

Bizleri toplumsal gelişmenin ya da kalkınmanın karşısında gösterenler bilsin ki; bizler kamusal kaynaklarımızın toplumun tüm kesimleri arasında adil olarak dağıtıldığı, gencine, yaşlısına tüm insanlara, toprağa, havaya, suya, tarihe zarar değil yararı dokunacak bir toplumsal sözleşmeden yanayız. Kamusal zenginliklerimizin, bu tür özelleştirmeler ile bir avuç zengine peşkeş çekilerek çarçur edilmesini istemiyoruz. Kamusal zenginliklerimizin, tüm toplumun ortak aklıyla tüm topluma-tarihe-doğaya zarar vermeden, tam tersine yararını gözeterek de değerlendirilebileceğini biliyoruz” şeklinde konuştu.

“SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

Özelleştirme kararlarına karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini de sözlerine ekleyen Ömeroğulları, “Bu anlamda Muğla’da ve yurdumuzun her yerinde mücadele veren ekoloji örgütlerine, demokratik kitle örgütlerine, belediyelere, siyasi partilere çağrımız var: Muğla’mızın ve yurdumuzun daha fazla talan edilmesine sessiz kalmayacağız.

Alınan özelleştirme kararlarının iptal edilmesi için her türlü meşru mücadeleyi birlikte yükselteceğiz. 3Haziran’da Kargı Koyu özelleştirilmesine itirazımızla ilgili bilirkişi keşfi yapıldı. 18 Haziran’da da Kızlanalt’ındaki toplamı 238 bin metrekarelik 17 farklı arazinin özelleştirilmesine karşı açılacak davanın son günü. Datça’da Kızlanaltı, Bodrum ve Akyaka dahil Muğla’da ve tüm Türkiye’deki bu özelleştirmelere karşı TMMOB, belediyeler, özelleştirme karşıtı vatandaşlarla birlikte dava açacağız” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.